Bu Blogda Arayın

21 Mart 2017 Salı

Ya İstiklal, Ya İNCİ

İstiklal Caddesi trafiğe açık daha. Tarlabaşı yeni yıkılıyor, eski binaların temellerinde yaşayan FARE kolonileri soykırım karşısında çaresiz, sokaklarda terör estiriyorlar, fareye basmamak için zor yürünüyor ama İstiklal temiz!

Temiz kabul ediyoruz, Ağacami, Mis Sokak felan kepazeliğin her türlüsünü barındırsa da renkli yerler, nereden mi biliyorum, erkek kardeşim bir süre ara sokaklardaki bir vakıf evinde kalmıştı. Çok gezmişliğim vardır İstanbul’un en acılı damarlarında. Yalnız hiç rahatsız edilmedim, herkes haddini biliyor, hatta vakıf ve bizlerin oradan olduğu bilindiği için bırakın yan gözle bakmayı özel korumalarındayız fedailerin.

Geçelim Beyoğlu’nun tasvirini, caddenin ve semtin simgesi İNCİ pastanesi ve profiterolünü konuşalım. Üniversite hayatım boyunca aldığım 16 kilonun sebebi olan bu zalim tatlı için yaptıklarımı bilse İNCİ bana ömür boyu tatlı garantisi verir ama istemem.

Cuma akşamı Maslak’tan okuldan çıkıyorum eve Yarımca’ya döneceğim. Maslak’tan belediye otobüsü ile Taksim’e geliyorum, tam 1 saat 40 dakikada. Taksim meydanından İstiklal’e koşarak giriyorum. Haydarpaşa’dan kalkacak 18.00 mı 18.30 mu her ise o trene yetişeceğim. Nedense her Cuma akşama kadar ders var, 16.00 da çıkıyorum okuldan, otobüs durağına geldiğimde saat 16:20 oluyor.  18:00 vapuruna yetişmem lazım. Tünel’e koşacak, tramvaya binecek, vapura koşacak ve gara geleceğim. Garda da tren en başta olur, bileti alınca bir 10 dakika daha koşmak lazım.

Elimde; içinde kitap ve giyeceklerim olan ağır çantam, sırtımda okul çantam var yıkılıyorum ama bir ekleme daha yapıyorum. İNCİ’ye dalıyor 1kg profiterol paketlettiriyorum, sosu bilmemnesi tam tekmil, onun paketi de elimde deliler gibi koşmaya devam ediyorum. İstiklal rekorlarım vardır sayısız kere egale edilmiş.


Hepsi ucu ucuna yetişiyorum vasıtalara, yorgunluktan perişan bir şekilde trene biniyorum, oturmak yok, son anda gelmişsin yer mi var? Ayaktasın, sıkış sıkış. Gece 22.00, 22.30 ya da daha geç eve hasıl oluyorum, evde bazen akşam misafiri de oluyor, paket açılıyor ve kim varsa gömülüyor tatlının içine. 
yıl: 1988-89

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder