Bu Blogda Arayın

19 Mart 2017 Pazar

Liseye gidiyorum

Ben Yarımca Ortaokulu mezunuyum, okulu dereceyle bitince İzmit Merkez Lisesi’ne kaydolma imkanım oldu. Aksi takdirde Yarımca’da ikamet eden birinin İzmit’teki liseye elini kolunu sallayarak gidip kaydolması mümkün değil, yani sıkı torpil felan lazım ama biz torpilden anlamayız,  yok bizde böyle şeyler, başarılı bir öğrenci olduğumu kanıtlayacağız işte o kadar. Babam okuldan gerekli belgeleri aldı ve bu hayatta her gün dua ettiğim Osman Abi’mize verdi. Osman Abi, bizim kasabımız, daha doğrusu Kocaeli Et Pazarı’nın sahibi güzel insan. İkamet kanıtlamaya çalışıyoruz, elektrik su faturaları türünden ıvır zıvır, benim belgeler, oradan buradan yazılar. Artık olursa olacak olmazsa da sorun değil Yarımca Lisesi’ne devam edeceğim. (Osman Abi'ye kucak dolusu teşekkür)


Bugün niye böyle bir takıntı yaptığımızı hala anlamış değilim. Sanırım klasik/modern tedrisat zırvalığı nedeniyle. Hiç anlamadım farkını! Arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden ayrılmayı nasıl göze almışım. Gerçi lisede de çok sevdiğim arkadaşlarım ve öğretmenlerim oldu. Ancak yolda harcadığım zamanı çok daha etkin kullanır çok daha başarılı olabilirdim.

İşin daha da kötüsü 1976’dan beri devam ettiğim ama bırakmaya kıyamadığım BALE olayım var. Son gücümle baleye devam ediyorum. Okul, bale, yol, ders çalışacak tek zaman yok, perişanım, bir de lise-1’de öğlenci olunca iyice dağıldım. Öyle her sınavdan 10 alıp da rekor patlatamıyorum, idare ediyorum. Başarı düşünce, çuvallayınca olayın ergenlikle ilişkilendirmesi yapılıyor. Ergenlik ve beraberinde getirdiği aylaklıklar. Yahu benim kimseyle oynaşacak halim yok ki, zamanla yarışıyorum. Bu ikircikli fikirlere kayan ebeveynlerden hiç hoşlanmadım.

Belediye otobüsüne yetiş, 30 dakikada İzmit garajlara gel, garajlardan Acısu yokuşunu tırman anıra anıra, oradan liseye koş; 20 dakika! Otobüste gelirken de ayaktasın, okula vardığında perişansın. Öğlen yemeği yemeden evden çıkmam gerektiğinden o koşma esnasında durup bir de simit alıyorum. İzmit’in o meşhur ve dünyanın en güzel simitlerinden bir tane yiyorum. Simite çok şey borçluyum.


Velhasılı işte liseye başladığım 1985 yılından beri koşturuyorum. Okulum uzakta, yüksekokulum uzakta, işlerim uzakta oldu hep. Ülkenin yollarını ben eskittim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder