Ben Yarımca Ortaokulu mezunuyum, okulu dereceyle bitince İzmit
Merkez Lisesi’ne kaydolma imkanım oldu. Aksi takdirde Yarımca’da ikamet eden
birinin İzmit’teki liseye elini kolunu sallayarak gidip kaydolması mümkün
değil, yani sıkı torpil felan lazım ama biz torpilden anlamayız, yok bizde böyle şeyler, başarılı bir öğrenci
olduğumu kanıtlayacağız işte o kadar. Babam okuldan gerekli belgeleri aldı ve
bu hayatta her gün dua ettiğim Osman Abi’mize verdi. Osman Abi, bizim
kasabımız, daha doğrusu Kocaeli Et Pazarı’nın sahibi güzel insan. İkamet
kanıtlamaya çalışıyoruz, elektrik su faturaları türünden ıvır zıvır, benim
belgeler, oradan buradan yazılar. Artık olursa olacak olmazsa da sorun değil
Yarımca Lisesi’ne devam edeceğim. (Osman Abi'ye kucak dolusu teşekkür)
Bugün niye böyle bir takıntı yaptığımızı hala anlamış
değilim. Sanırım klasik/modern tedrisat zırvalığı nedeniyle. Hiç anlamadım
farkını! Arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden ayrılmayı nasıl göze almışım. Gerçi
lisede de çok sevdiğim arkadaşlarım ve öğretmenlerim oldu. Ancak yolda
harcadığım zamanı çok daha etkin kullanır çok daha başarılı olabilirdim.
İşin daha da kötüsü 1976’dan beri devam ettiğim ama
bırakmaya kıyamadığım BALE olayım var. Son gücümle baleye devam ediyorum. Okul,
bale, yol, ders çalışacak tek zaman yok, perişanım, bir de lise-1’de öğlenci
olunca iyice dağıldım. Öyle her sınavdan 10 alıp da rekor patlatamıyorum, idare
ediyorum. Başarı düşünce, çuvallayınca olayın ergenlikle ilişkilendirmesi
yapılıyor. Ergenlik ve beraberinde getirdiği aylaklıklar. Yahu benim kimseyle
oynaşacak halim yok ki, zamanla yarışıyorum. Bu ikircikli fikirlere kayan
ebeveynlerden hiç hoşlanmadım.
Belediye otobüsüne yetiş, 30 dakikada İzmit garajlara gel,
garajlardan Acısu yokuşunu tırman anıra anıra, oradan liseye koş; 20 dakika!
Otobüste gelirken de ayaktasın, okula vardığında perişansın. Öğlen yemeği
yemeden evden çıkmam gerektiğinden o koşma esnasında durup bir de simit
alıyorum. İzmit’in o meşhur ve dünyanın en güzel simitlerinden bir tane
yiyorum. Simite çok şey borçluyum.
Velhasılı işte liseye başladığım 1985 yılından beri
koşturuyorum. Okulum uzakta, yüksekokulum uzakta, işlerim uzakta oldu hep.
Ülkenin yollarını ben eskittim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder