Yıl 1997 olmalı
BEKO Elektronik'te ilk yıllarım
Bölüm arkadaşımın grubuyla yemeğe gidiyoruz.
Ramazan ayı, o zaman ramazan kışa rastlıyor, iftar çok erken saatlerde,
hatta mesai saatine denk geliyor, ben de kolaycıyım o birkaç yıl oruç tuttum
yarım yamalak, iftarı yapıyorsun eve gidince tekrar yemek yiyebiliyorsun, olay
inanılmaz pratik.
Cennetliği yaptıktan sonra ara verdik o işlere, hesabı öte tarafta kapatacağız Allah'ın izniyle
Her neyse
İyi para kazanıyoruz mühendis olarak, gazı köklüyor sonuna kadar da
harcıyoruz.
Felsefem dünyanın malını dünyada yiyeceksin, kefenin cebi yok!
Kim ve ne için biriktireceksin ki?
Durun patlatıyorum, gittiğimiz yer SARNIÇ, Sultanahmet'te Soğuk Çeşme
Sokak'ta olağanüstü lüks ve turistik bir yer. Mekan çok şık, yiyecekler enfes,
fiyatlar ise, yapmayın telaffuz dahi edemem; Allah affetsin, şimdi olsa yapmam
ama ne bileyim gençlik işte. Gençlik hatası diyelim.
Yalnız bende o yıllarda bordo bir ikinci el Fairway var.
Sultanahmet'e benim arabayla gittik, arabayı sokağın oradaki otoparkta
bıraktık. Ramazan ve kış olduğu için meydan çok tenha, biz de vakit geçsin diye
meydana çıktık biraz dolanıyoruz arkadaşımla.
Tam caminin olduğu tarafta kaldırımdayken sağ kolumda öyle bir yük
hissettim ki, sanki kolum koptu. Baktım kolum yerinde ama çantam yok. O an
anladım ki herifin biri çantamı kaptı ve kafamı kaldırdım ki, meydana doğru
kaçıyor.
Durur muyum çığlık çığlık bağırarak kovalamaya başladım
Arkadaşım telaş içinde arkamdan bağırıyor ama duyan kim
İşte o an teravih namazından çıkan bir kalabalık doldurdu ortalığı, ben hala adamın peşindeyim, fişek gibi ilerliyorum.
Bomboş olan meydan bir anda insanla doldu ve bir de benim çığlıklarımla!
Herkes hareketlenince adam çantayı parktaki bitkilerden birinin dibine
fırlattı ama kaçamadı yakaladılar. Bu arada birisi de çantamı almış yerden bana
getirdi.
Eskiden çok hızlı koşardım, hem de epeyce hızlı, kimse yetişemezdi,
bacaklarım çok kuvvetliydi. Kısacası bunun bir de karakol hikayesi var ama o
ayrı bir hikaye.
Karakoldan sonra yemeğimize gittik, keyifle bir gece geçirdik.
Karakolda ayna varmış ayrıca, mavi badanalı duvar ve boydan boya ayna.
Veeeeeeeee komiser Trabzonlu 😉
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder