Bu Blogda Arayın

8 Nisan 2017 Cumartesi

Trabzonlu Komiser

Bu aslında "YARIMCA anısı değil ama" yazımın sonundaki karakol ve komiserle ilgili bir devam yazısıdır.

Sultanahmet Meydanında çantayı kaptırmayıp, kapkaççıyı da yakalattıktan sonra sanıyoruz ki iş orada bitti. Meydandaki asayiş grubu kimlik falan sorguladıktan sonra bizi karakola davet etti, ifade verecekmişiz. Yahu “yemeğe yetişeceğiz, ben şikayetçi değilim” diyorum adamlar anlamıyor. Bu arada kapkaççı da Romen’miş, daha AB.ye girmemişti bu hırsızlar, buralarda bizi soyuyorlardı.


Her neyse gittik karakola, içerisi anababa günü, duvarlar mavi badanalı ve daha girer girmez karşımıza çıkan bir duvar tümüyle ayna kaplı. Kendime şöyle bir bakıyorum aynada, arkadaşıma da “karakolda ayna varmış xxx” diyorum. Bekliyoruz, bir türlü ifademizi alan yok. Sonunda polisin biri çağırıyor, ben olayı anlatıyorum o da daktilo ile yazıyor, DAKTİLO! Kağıdı çıkartıyor “oku” diyor ben okuyorum “tamam mı” diyor ben de “tamam aynen böyle memur bey” diyorum. Bitti sanıyorum

Yok bitmemiş komiser görecekmiş beni

Bekliyorum, bekliyorum el insaf, komiser sonunda çağırıyor
Giriyorum odaya, bana “geç otur” diyor tepeden tepeden… sen diyor, iki kadın akşamın bu saatinde meydanda ne dolaşıyorsun demez mi? Haydaaaaaa. Yemeğe gidiyorduk diye cevaplıyorum, iş yemeği, şirket konukları var onları ağırlıyoruz falan filan ediyorum. Çünkü herifin suratı duvar gibi, yatsı vakti ne yemeği Ramazanda gibilerinden soru işaretlerini görüyorum suratında kiiiiiiiiiii o esnada memur içeri giriyor, elinde benim ifadem ve nüfus cüzdanım.

Komiser nüfus cüzdanını çevirip de arkasında kütüğü TRABZON-Beşikdüzü görünce birden 180 derece değişiyor

“Bacım söylesene Trabzonlu olduğunu” demesin mi?
Ben de “e sormadınız ki” diye yapıştırıyorum cevabı!
İmzalaşıyoruz


Romen’i ne yaptılar bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, bildiğim çantamın sapındaki bıçak izi, bıçak atmış herif çantaya, manda gönünden kayış kopmamış ve o nedenle benim kolum kopacakmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder